GüneşGürselerArşivi

E.HESAP UZMAN! -YMM

TEKİROAG YENİ İNAN GAZETESİ, 4 MART 2008

KUPÜR76

İstanbul Kültür Üniversitesi, Üniversite

Senato su karan ile 21 Şubat 2007 günü,

Erdal İnönü'ye ilk "Onursal

Doktora"

ün-

vanını vermiştir. 31 Ekim 2007 günü ara-

mızdan aynlan Erdal İnönü için artık Kül-

tür Üniversitesi her 21 Şubat ''Erdal

İnö-

nü Günü" olarak etkinllk düzenlemeye ka-

rar vermiştir.

İlk olarak 21 Şubat 2008'de düzenlenen

''Erdal

İnönü Günü"

etkinUginde, Bilim in-

sanı Erdal İnönü'yü Bogaziçi Üniversitesi

ögretim üyesi Prof. Dr. Metin Arık, Devlet

Adamı Erdal İnönü'yü hemşerimiz Barolar

Birııgi Genel Sekreteri Güneş Gürseler, Ya-

zar Erdal İnönü'yü Cumhuriyet Gazetesi

yazarı Orhan Bursalı anlattıktan sonra,

kapanış konuşmasını Erdal İnönü'nün kız

kardeşi Özden Toker yaptı.

6.6. 1926'da Ankara'da dogan Erdal İnö-

nü, 194

Tde

Ankara Üniversitesi Fen Fa-

kültesinden 1 Nolu ögrenci olarak mezun

olur. 1952'ye kadar ABD'de yüksek lisans

yaparak Doktora derecesini alır. 1952'de

Ankara Üniversitesi Fen Fakültesinde asis-

tan olarak göreve başlar .. 1954'te Doçent,

1960'da Profesör olur. 1970'de Orta Dogu

Üniversitesi Rektörlügü yapar. 1983-1995

yıllan siyaset dönemidir.

SODEP kurucu

Genel Başkanlıgı, SHP Genel Başkanlıgı,

. İzmir milletvekilUgi, Başbakan Yardımcılı-

gı,Dışişleri Bakanlıgı yapar. 1996'da siya-

setten çekilerek Bogaziçi Üniversitesinde,

daha sonra Sabancı Üniversitesinde Ögre-

tim Üyeııgi görevinde bulunur,

31 Ekim

2007'de ABD'de vefat eder.

21 Şubat 2008'de Kültür Üniversitesin-

de düzenlenen

"Erdal İnönü Günü"nde

hemşerimiz Güneş

Gürseler,

İnönü 'nün

Devlet Adamlığını, özel yaşamını anlat-

tı.

İnönü 'nün Türkiye'de siyasette

ilk'lere imza attığını örneklerle

anlattı.

Bunlar

arasında, Siyasete istemeden

girdiğini, isteyerek

aynıdığını" kadınla:-

ra kota uygulamasını getirdigini, gölge ka-

bine kurduğunu, bütün üyelerle önseçim

yaptırdıgını açıkladı.

Özel yaşamında Erdal İnönü'nün aile

kavramına çok önem verdigini anlatan Gü-

neş Gürseler 'Kadının, ailenin önemini

İnönü'den öğrendim"

diyerek, O'nun baş-

kan oldugu dönemde, makam aracının ar-

ka kapısını kendisinin açarak eşini sag ar-

ka koıtuga oturtmasını ilk defa gördügünü

anlatt~. Bir Tekirdag gezisi dönüşü, her

misafir siyasetçiye yapıldıgı gibi İnönüyü

de Marmara Ereglisi'ndeki bir lokantaya

zoraki davet ettiklerini; davete 10 dakika

ugrayarak, "Eşime söz verdim, bu akşam

yemekte birlikte olacagız" diyerek oradan

aynldıgını, kadına ve aileye verdigi önemi

dile getirdi.

Kapartış konuşmasını yapan Erdal İnö-

nü'nün kızkardeşi Özden Toker "Erdal

Agabeyim sag olsaydı, buraya katılsaydı,

katılımcılara bakar 'niye bayanlar, gençler

yok?' diye sorar, kadın erkek eşitUgini gün-

deme getirirdi.

Bazı anılan anlatan Öz-

den Toker, kendisine agabeyinin vasiyeti

neydi? diye soranlara 'vasiyeti yoktu, ama

. mesajlannı kitaplarda açıkladı, onlan oku-

yun' diyerek konuşmasını tamamladı.

Bunun üzerine kitaplanmızı karıştırdık.

Erdal İnönü'nün "Fikirler

Eylemler"

kitabının 236. sahifesinde altını çizdigimiz

satırlan bu vesile ile paylaşmak istiyoruz.

Erdal İnönü diyor ki;

'Kendi yaşamıma

bakıncafark ettim

ki,

fızik eğitiminin bana

büyük ya-

ran

her

olayın bir

nedeni olduğunu hiç

unutturmamak

oldu.

Başka

bir deyim-

le, kadercilik yaklaşımından

kurtardı.

. Gerek sosyal yaşamda, gerek yönetici-

lik ya da

siyaset

dönemlerimde ne

za- .'

man hoşuma gitmeyen

bir olayla

karşı-

laştıysam,

''bu olay benim kaderim

ola- '

. rak

başıma geldi,

katlanmaktan başka

çare yok" demeden olayın meydana ge-

liş

nedenini aradığımda çoğu kez

onı!_.

kontrol

etmek,

zararlan azaltmak

ola- '

nağını

buldum.

'Her olayın bir

nedeni vardır"

demek

nedensellik ilkesinden başka

bir

şey

değildir. Kadercilik

anlayışından kur-

tulmak çok zor.

İşte ben

biraz

kurtul-

duysam nedensellik

ilkesi

sayesinde-

dir."