HÜRRİYET GAZETESİ, 8 NİsAN 1998, s.15
KUPÜR20
T
rakyah nın yeni akh başına geldi
kaldı! Derelerdeki
balıkların
çoktan nesli tü kendi.
TARIM ÜRETiMi
GE-
RiıivOR
Türkiye'nin buğday üreti-
minin %8 ' i, ayçiçeğinin %60
1
1
ve çeltiğin %33 ' ü bu bölge-
den üretiliyor.
Ancak Trak-
yalnın toprağı ve suyu giderek
kirleniyor,
üretim düşüyor.
Trakyaıda yitirilen tarım topra-
ğı miktarı Sakarya, Amasya ve
Gümüşhane illerinin tarım
toprağından f~la. Yitirilen ta-
rım toprağıyla 245 bin ton
buğdayartık üretilmiyor.
Toprakların,
Edirnelde
%24'ü, Kırklareli'nde %24.6
1
-
sı ve Tekirdağıda %22.3'ü
yanlış ve amaç dışı kullanılı.:.
yor.
istanbullun çözülemeyen
sorunları bölgeye aktarılıyor.
, Kıyı şeridi yazlık konut ve site-
lerle işgal ediliyor.
Ergene'ye her gün yüz bin-
lerce ton zehirli
katı ve sıvı
atık veriliyor.
Çorlu, Lüleburgaz ve Çer-
kezköy üçgeninde bugün 535
tesis çalışıyor.
Bunlardan sadece Can
Tekstil -iso Çevre Yönetim
Sistemleri belgesine sahip tek
tesis-, Zorlu Linen, Doğuş
Tekstil, Bilkont, Eczacıbaşı,
T,rakya ve Kırklareli
Cam,
Unilever,
Profilo,
Dinarsu,
Yünsa ve Gümüşsuyu gibi te-
sislerin arıtmaları ciddi çalışı-
yor. Bazıları göstermel,ik arıt-,
maya sahip ancak maliyetler-
den ötürü çalıştırılmıyor.
CEVREYE DUYARSıZ
,
..
TEKSTilCilER
Çevre Bakanı imren Aykut ile arıtma yapımı için proto-
kol imzalayan 37 fabrika sözlerini bugüne kadar yerine ge-
tirmedi. Bir yerde bakanlık kapatıyor, vali uygulamıyor; vali
kapatıyor, bu kez bakanlık yapım süresini uzatıyor. Yani bir
körq~vüş; olan Trakya topraklarına oluyor.
Orneğin, Çorlu Deri Organize Sanayiiinin, yetersiz kal-
masından ötürü 2. arıtmasının kurması gerekiyor. Soruçta,
biyolojik arıtma olmadığından derinin işlenmesinde kulla-
nılan asit, zırnık, kurşun, kalay, demir vs. atıklar yine topra- .
ğa ve suya karışıyor.
Dsi Bölge Müdürlüğü, yeraltı sularının kirlendiğini açık-
lıyor. Edirneldeki
kaynak sularının tamamının tamamen
sağlığa zararlı olduğu ilan ediliyor.
Bir Demirel belgeseli
3
Eylül 1~92 tarihinde LüleburgaZıdakı
Ecza-
cıbaşl,lIaç Tesisleriini
hizmete açan döne-
min Başbakanı Süleyman Demirel, törenden
önce, yöredeki 59 fabrikadan 49 ' unun 'ruhsatsız'
olduğu ve o nedenle kurdelesini
kestiği tesisin.
'yasalara da saygılı' inşa edildiği kendisine bildi-
rildiğinde, 'övgülerini '
şu yönde dile getirmişti:
"Devlet bu yatırımlara engelolmamalı.
De-
mek ki 49 fabrikamız devletin gereksiz formalite-
lerini aşmayı başarmışlar, kalkınma yarışına katıl.
mışlar. Bundan ders almalıyız."
Bugün gelinen noktada, bakanı da, valisi de,
belediye başkanı da rahatsız. Sonuç; rant ekono-
misi hızla büyüdü; bölge planı ve çevreye zarar
verici kirleticiler gözardı edildi.
.
Cumartesi
Pehlivanköy' deyiz
I
.
şte böyle bir tablo karşısında' Tekirdağ Ziraat
Fakültesi Toprak Bölümü, Ziraat Mühendisleri
Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve TEMA-
Inın öncülüğünde sivil toplum örgütleri; "Terte-
miz Trakya, pırıl pırıl Ergene" diye haykırmak
üzere herkesi 11 Nisan Cumartesi, günü Pehlivan-
köy'deki "Trakyaıyı Kurtaralım" mitingine .çağırı-
yoriar.
EL DEGişTiRDi
TOPRAKLAR 9 KEZ
Son 10 yıl içinde Tapuıda
dokuz kez el değiştirdi Trakya
toprağı. Yağmalandı, bazı çev-
relerin 'kara para'
aklama
mekanı oldu. Bırakın l ' inci
51-
.n'ıf arazileri, şimdi de Kırklareli,
Edirne, Malkara, Hayrabolu ve
Keşan'da 2., 3. ve 4. sınıf arazi-
lere, hatta bazı yerlerde meralara göz dikildi OSB kurmak
için ...
Bürokrasinin eli kolu bağlı, yıllarca durumu idare etme-
ye çalıştı ... Bazı belediye başkanları, 'arsa komisyoncusu'
gibi çalışıp, rant peşinde koştular.
.
Sorumluluk duyanlar da vardı; Dinarsu Genel Müdürü,
Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ömer Kılıç gi-
bi ... Geçenlerde bakanlara, politikacılara ve sanayicilere
adeta lçevre dersil verdi: ..
"işadamlarının çevreyi kirletme özgürlüğü oluyorsa, in-
sanların da çevrede sağlıklı yaşama, marul, domates, mey-
.ve yeme özgürlüğü vardır •.."
Evet, doğada ne kurbağa, ne yılan, ne de kaplumbağa
Y
ıllARDıR bu köşeden
seslendik; tarım 'toprakla-
rının ve yeraltı sularının
yanlış ve amaç dışı kullanımı
nedeniyle "Trakya elden gidi-
yor" diye ... Ç,azeteci arkadaşı-
mız Erdal
Ozcan,
"Plansız
programsız
1,
sınıf tarım alan-
larına sorumsuzca deri, kağıt,
yağ, boya ve tekstil fabrikaları
yapılır mı?" diye haykırdı. Kırk-
lareli'nden Tahir Mayda, küçük
şişelere doldurduğu Ergene
Nehriinin zehirli
atıklarından
aldığı örnekleri küçük şişelere'
doldurarak, belki utanırlar diye
ilgililere 'hediye ' olarak gönder-
di. Televizyoncu Attila Ardalı,
Iserbest bölgellerin çevresel et-
kilerinin ilerde nelere mal ola-
,cağına dikkat çekti.
Bir avuç duyarlı insan var-
dı. .. çevresel değerlere önce
Güneş Gürseler öncülük etti,
Gündüz Onat plansız sanayii
Babaeski belediye sınırlarından
içeri sokturmadı. Edirneldeki
Trakya Üniversitesi
Rektörü
Prof. Dr. Osman inci ve Tekir-
dağ Ziraat Fakültesiinin bir
avuç öğretim üyesi, geliyorum
diyen tehlikeyi raporlarıyla çar-
pıcı şekilde sundu.
Oysa aynı şeyi söylüyor-
duk:
"Sanayileşmeye değil, ta-
rım toprakları üzerinde sanayi
kurulmasına karşıyız .••"