t
DEVRİM GÜNLÜK SİYASİ AKŞAM GAZETESİ, 3 ŞUBAT 2001,
s.
1, S
KUPÜR629
Neden' savunmayı
J
savunma zorunda kaldık?
Mesleğimizin gerçek am~cını ve işlevini iyi
değerlendirmek, buna uygun davranmak zorunda - .
Yız.
Baştaraf!
ı.
sayfada .
Hukuk eğitiminde içine düşülmez aç~az,
sorunlann birbaş~a önde gelen kaynağıdır. Oğre-
tim üyele~nin olI!1adığı,donanımlann tamamlan-
madığı bir ortamda yeni hukuk fakülteleri açmak
, ülkeye hizmet değil, h~kuka ihanettir. .
Hukuk ne kadar önemli ise onu uygiılaya-
cak hukukçular aynı derecede hatta daha da
önem taşımaktadır. Nitelikli hukukçu, yargının da,
onun içinde savunmanın da niteliğini yükseltecek-
tir.
Sadece hukuka hizmet ettğimizi. haklının
hakkını almasında yardımcı olduğumuzu, haksız
haklı çıkarmak gibi bir gaYretini içinde
olmadığımızı göstermeliyiz.
Müv~kilimizile jlişkimiz üzerimize aldığımız
hukuksal sorunun çözümü ile sınırlıdır. Müvekkil
ile özde
Ş
görüntü veremeyiz. Yargılama bittiği hal-
de avukat sıfatı ile ilişkileri sürdürüp temsilci ya
da sözcü konumuna düşemeyiz. Bu tür davranış
Avukatlık yasasında belirlenen amacırriıza da aykı-
i.
.
I '
ndır.
i
.
Kendimize saygı duyarsak, içimizde gördü-
ğümüz ,her olumsuzJuğun üstÜne gidersek, önce
. kendi eksikliklerimizi giderirsek başkalanndan
istediğimiz saygıYıgörebiliriz..
. Bu mesleğe düzen k,azandıracak ve sorun-
lan çözecek olan yine bizleriz. SaYısı kırk bini bu-
lan, genç üyeleri hızla artan, sosyolojik anlamda .
"profesyonel" insanlar olarak önce biz mesleğimizi
bir sanat olduğuna inanmalı, saygı duymalıYız.
Eğer biz bu saygıYıduyarsaR:
i
-
hukuk reformu,
- çağdaş hukuk eğitimi,'
. - vesayetten kurtulmuş barolar,
- zorunlu avukatlİk,
- verimli staj,
- sosyal güvenlik,
- avukatın doğrudan yapabileceği işlerin ve
yetkilerinin genişletilmesi gibi sorunlann .
çözümünde ve savunmaYı savunma zorunda
kaİmayacağımız gerçeksosyal hukuk devletinin
oluşumunda etkin ve belirleyici olabiliriz.
Neden' savunmayı
savunma zorunda kaldık?
Devamı5'te
.
.Demokrasinin temel göstergesi hukuka,
hukukçuya, hukuk eğitimine verilen değerlere
.doğrudan bağlantılıdır. Çünkü hukuk onuru',
ahlakı, bireysel ve toplumsal sorumluluğu,
hukukun bütünlüğü, demokratik değerleri, erdemi
ve cesareti geliştirmektedir.
Türkiye, yasaı:ı.a ile yargı, yargı ile yürütme
arasındaki ilişkiyi gerçek demokrasilerde olması
gereken düzeye çıkarmamış, sosyal hukuku,
devleti'ni oluşturamamış ve yargıYı "kurum "
haline getirememiştir.
Sonuçta yargılama bir sanat olmaktan
çıkmış, yargıçlık sıradan.bir meslek memurluğu
durumuna gelmiştir. Avukatlık, müvekilinin hak-
lannı, hukuk sorunlannı özenle ortaya koyup
savunan çağdaş kimliğine kavuşmamış, iş takip-
çiliği yapan kişi kimliğine bürünmüştür. Oysa
avukatlık, hukuki işlevolarak mükemmel bir bil-
giyi sanat olarak da özenli bir tecrübeyi gerekli
kılan "hak arama" ve "savunma" sanatıdır.
Avukat, çağının gereklerini yaşayan yol
açıcı ilerleme ve değişimin dinamik ltnsuru olmak
durumundadır. İşte bunun için avukatlık sıfatını
avukatlık sanatına yükseıtmek öncelikle baroların
ve tüm avukatlann ödevidir. Savunmanın, yargı-
nın ayrılmaz bir parçası olduğuna ilişkinevrensel
gerçek ne yazıkki ülkemizde yargının diğer unsur-
lan tarafından bile tam anlamı ile kavranmış ve
kabul edilmiş değildir.
Savunma, a-vukattan, sistemden ve sosyo
kültürel yapıdan kaynaklanan nedenlede çökmek
üzeredir. Bütün eksikliklerine karşın yeni Avu-
katlık Yasasının. sorunlann çözümünde bir baş-
langıç olabileceğini düşünüyoruz.