Table of Contents Table of Contents
Previous Page  1058 / 1068 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 1058 / 1068 Next Page
Page Background

sağlamakla ödeviidir." hükmünü ve sağlık hakkını da içeren 49. madde çevre

korumasını da kapsayacak şekilde yorumlanmıştır.

1982 Anayasası ile başlayan ikinci dönemde yapılan düzenlemeler ise

dolaylı değil, doğrudan doğruya çevre korunması ve geliştirilmesine yönelik bir politika

ile yasalar ve yönetmelikler çıkarılmıştır. Bu yeni dönemde hazırlanan yasalara örnek

olarak; Çevre Kanunu, imar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu,

Karayolları Trafik Kanunu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Kanunu, Milli Parklar Kanunu,

Büyük Şehir Belediyeleri Kanunu, Turizmi Teşvik Kanunu, Maden Kanunu, Boğaziçi

Kanunu, Kıyı Kanunu, Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun

Hükmünde Kararname, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair

Kanun Hükmünde Kararname gösterilebilir.

Çevre Yasası'nın değerlendirilmesine geçmeden önce Türk Medeni

Kanununun çevre sorunlarına yaklaşımına kısaca değinmek gerekir. Çünkü çevre

kirlenmesinin topluma ve kişilere verdiği zarar Medeni Hukuku ilgilendirmiş özel

yasalar çıkarılmadan önce Medeni Kanun içerisinde çözümler aranmıştır. Doğrudan

hükümler olmasa da "malikin sorumluluğu" ve "komşuluk hakkı" kavramları

çerçevesinde çevre sorunlarına çözüm aranmıştır. Yargıtay, bazı kararlarında bu

kavramları geniş yorumlayarak "çevre kirliliği" sorununu açıkça ortaya koymuştur.

Örneğin, Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 15.4.1985 tarihli bir kararında; "iyi çevre ve yer

seçimi yapılmadan, kentlerin gelişme sahasında kurulan bir sanayi tesisinden oluşan

her türlü zararlara işletme sahibi katlanmak zorundadır. Bu zararlar, önceden

yapılacak çok iyi yer seçimi ve işıetme safhasında alınacak yeterli önlemlerle

azaıtılabilir,

zarar doğduktan sonra karşılanması

kaçınılmazdır." içtihadında

bulunmuştur.(17)

2872 SAYILI ÇEVRE YASASı:

11 Ağustos 1983 tarihli Çevre Yasası, yeni Anayasal dönem sonrasında

çevreye ilişkin hazırlanan bir dizi yasanın başında gelmekte ve Türk Hukukunda çevre

koruma başlığı altında modern anlamda ilk yasal düzenlemeyi oluşturmaktadır.

Yasa ilki yayımlanmasından on ay sonra olmak üzere 1984, 1990 ve

1991'de üç önemli değişiklik geçirmiştir. Geniş bir değişiklik tasarısı da yasalaşmayı

beklemektedir.

Çevre Yasasının amaç maddesi düzenlenirken amaçlar oldukça geniş

tutulmuştur. Birinci madde hükmüne göre Yasanın amacı:

a) bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması,

iyileştirilmesi;

b) kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde

kullanılması ve korunması;

c) su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi;

d) ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin

korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin

geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemeleri ve alınacak