TUTMAYIN BENİ…

Makaleler / Gazete Yazıları | 05.11.2020

Güneş Gürseler

Uzunca bir süredir nezaketini kaybeden siyasetimizde son zamanlarda nezaketsizliğe bir de muhalefete tehdit savurma eklendi. Bu tehdit söylemi çirkin üslubun emsal olması ile hızla yayılınca durumdan vazife çıkaranlar da “tutmayın beni” heyecanına kapıldı.

Aslında kimsenin bir şey yapacağı yok.

Maksat klavye silahşorluğu.

Medya kahramanlığı ile kendi çevrelerine ve liderlerine görünür olmak.

Medyamız da sağ olsun salgın günlerinin aylaklığı ile; beyaz torosu ve tüfeğini sosyal medyaya koyandan, kurduğu mermi turşusunu gösterene, e-posta gönderenden tweet atana kadar hepsinin tanıtımını hakkıyla yapıyor.

Anlaşılan bu cesaretlendirmenin desteği ile tehdit örneklerini görmeye devam edeceğiz.

Siyasetin bu tehdit üslubu ve nezaketsizliği toplumu çok kolay etkiliyor ve zaten var olan bölünmüşlüğü tehlikeli boyutlara ulaştırıyor.

Halbuki nezaketli davranış karşıdakini de nazik davranma zorunda bırakır.

Saygı görmek istiyorsan saygın olmalısın ve saygıyı hak edecek davranışlar göstermelisin.

Eksikli ve de sorunlu demokrasimizin ancak hoşgörü ve karşılıklı saygıya dayalı bir siyaset ortamında gelişebileceğini ülkeyi yönetenlerin kabul etmesi gerekir.

Hakaret ve tehditlerin sürekli gündem oluşturduğu bir ortamda demokrasi kültürünün gelişmesini beklemek hayaldir.


Yol Tarifi