etkileyebilecek
sağlanması ile
konularında iyi
slnıflandırılmaktadır.Çevre hakkı ile sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına
sahip olan birey, aynı zamanda böyle bir çevreden yararlanabilmek için onu korumak,
geliştirmek ve yönetmekle ödeviidir. Tüm bireylerin çevre hakkı vardır. Fakat aynı
bireyler çevreyi de bozmama yükümlülüğü aıtındadır. Bu niteliği ile çevre hakkı,
günümüzde mülkiyet hakkının önündeki en önemli sınırlamadır. Günümüz ekonomik
düzeni devlet müdahalesini dışlarken, çevre hakkı sınırladığı haklar sayısını sürekli
arttırmaktadır.Serbest piyasaya devlet müdahalesi yoktur, ama çevre müdahalesi ve
çevre hakkının baskısı vardır. Haklar kullanılırken çevreye zarar verilemeyecektir. Amaç
tüm yurttaşların çevre haklarını kullanabilecekleri
bir ortamı hazırlamak ve
yaşatabilmektir. (10)
Çevre hakkının ayırıcı başka bir özelliği de yararlananların sadece
bugünkü kuşaklar olmamasıdır. Çevre hakkı bugünkü kuşakları olduğu kadar, hatta
daha da fazla gelecek kuşakları ilgilendirmektedir. Gelecek kuşaklar da çevre hakkının
öznesi konumunda olunca bugünkü kuşaklara da gelecek kuşaklara yaşanabilir bir
çevre devretmek borcu da yüklenmiş oluyor. "Bu durum, çağımız insanının çocuk ve
torunlarına karşı sorumluluğunun bir sonucu olduğu kadar, kuşaklar arasındaki
"dayanışmayı" da vurgulamaktadır."(11)
Bu nedenle de çevre hakkı, hakların niteliğinin değişmesi ve hakkın
öznesinin çeşitlenmesi (bireyler yanında toplumlar, gelecek kuşaklar ve devletler)
sürecinin ürünüdür. Çevre hakkını, canlı varlıklar bütünün haklarına uzanan bir çizginin
başlangıç noktası olarak değerlendirmek de olasıdır. insanlar için çevre hakkı, canlılar
için de "sağlıklı ve dengeli bir çevre" anlamına gelir ve bu sonuç, canlı varlıklara haklar
tanımanın ilk aşamasıdır.(12)
Çevre hakkının eksiksiz kullanılabilmesi,
çevreyi
etkinliklere ilişkin kararların alınması sürecine herkesin katılımının
gerçekleşebilir. Halkın bu katılımı gerçekleştirebilmesi
için de çevre
bilgilendirilmesi, idari bilgi, rapor ve belgelere ulaşabilmesi gerekir.
Bilgiye erişim, günümüzde çevre hakkının ayrılmaz parçası olarak
nitelendirilmektedir.( 13)
Uluslararası gelişim böyle bir katılımı gerçekleştirmek üzere; 25.6.1998
tarihinde Danimarka'nın Aarhus kentinde "ÇEVRE KONULARıNDA BiLGiYE ERiŞiM,
KARAR VERMEYE HALKıN KATılıMı VE YARGıYA BAŞVURU SÖZLEŞMESi"ni
imzaya açmıştır.
Sözleşme'nin amacı, herkesin sağlığı ve iyiliği bakımından yeterli çevrede
yaşama hakkını korumaya yardımcı olmak için, bu düzenlemeye taraf olacak her taraf
devletin, halkın (kamunun) çevreyle ilgili bilgilere ulaşma hakkını ve Sözleşme uyarınca
çevreyi ilgilendiren konularda karar alma mekanizmasına etkin biçimde katılma ve yargı
yoluna başvurma hakkını güvence altına almaktır.(m.1) (14)
1982 Anayasası'nda 56. madde dışında çevre ile ilgili hükümler taşıyan
başka maddeler de vard ır:
"Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığının korunmasına ilişkin
17. madde çevreyi korumayı destekleyici niteliktedir. Buna göre herkes, yaşama, maddi
ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Bu sayılan hususlar çevre