DOĞU VE GÜNEYDOĞU BARO BAŞKANLARI BİTLİS BÖLGE TOPLANTISI BİLDİRİSİ VE MESLEKİ SORUNLAR

Makaleler / Hukuk Makaleleri | 10.10.2011

Av. Güneş Gürseler

10 – 11 Temmuz 2010’da Bitlis’te “MESLEKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” konulu “Doğu ve Güneydoğu Baro Başkanları Bölge Toplantısı” düzenlendiğini öğrenince Bitlis Barosu internet sayfasından mesleki sorunlara hangi çözümlerin önerildiğini öğrenmek istedim.

Bitlis Barosu’nun internet sayfasında, toplantıya Türkiye Barolar Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu’nun katılacağına ilişkin duyuru, toplantı programı ve toplantıdan sonra 13 Temmuz 2010 tarihinde yayınlanan bildiri metni yer alıyor.(1)

Toplantı programından 10 Temmuz günü yapılan oturumların konularının; “Yargıda Tarafsızlık ve Bağımsızlık”, “TMK Mağduru Çocuklarla İlgili Uygulamadaki Sorunlar”, “Savunma Mesleğinin Sorunları”, “Mesleki Sorunlara Çözüm Önerileri”, “Değerlendirme ve Sonuç” olduğu görülüyor.

Bizler aşağıda imzası bulunan Barolar, Bitlis Barosunun ev sahipliğinde 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde Ahlat’ta yaptığımız toplantı sonucu, topluma karşı duyduğumuz vicdani ve ahlaki sorumluluğun gereği olarak son süreçte ülkemizde yeniden yaşanan çatışmalar ve can kayıplarıyla ilgili görüşlerimizi kamuoyuna duyurmayı gerekli görüyoruz.” girişi ile başlayan bildiri incelendiğinde içeriğinin toplantının “MESLEKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” başlığı ile ilgisi olmadığı, “Haziran ayı ile birlikte Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan çatışma ve şiddet olayları Kürt Meselesinin barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü konusunda oluşan umutları karamsarlığa dönüştürmüştür.” tespiti ile “Bütün ülkede yaşayanların ölümlerle çektiği acıların son bulması için bölge baroları olarak her türlü sorumluluğu almaya kararlıyız.” açıklamasının yapılarak genel olarak “Kürt Meselesi”nin niteliği ve çözümü konusunda eleştiri ve önerilerin belirtildiği görülmektedir. Bildirinin yargı konusundaki tek paragrafındaki tespit ve öneri ise; “Yargı tarafsızlıktan uzaklaşan, toplumun vicdanını rahatsız eden, hak ve özgürlüklerden ve de evrensel hukuk ilkelerinden uzak, gelişmelere ve konjonktüre aykırı karar vermekten vazgeçmeli, siyasal zemini daraltan uygulamalardan uzaklaşmalıdır.” şeklindedir. Bildiri; “Kürt sorununun sağlıklı bir ortamda tartışılıp uygun çözümlerinin bulunması için silahların susması gerekir. Bunun içinde acil olarak her türlü operasyonların durması ve PKK tarafından ateşkes ilan edilerek çatışma zemininden uzaklaşılması, barışa imkan tanıyacak temel öncelik olduğuna inanmaktayız.” önerisi ile sona ermektedir.

Bu yazımda bildiride yazılanları değil yazılmayanları değerlendirmek ve eleştirilerimi belirtmek istiyorum. Bildirinin içeriği, tespit ve önerileri ayrı bir yazı konusudur. Dikkat çekmek istediğim “MESLEKİ SORUNLARA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ” başlığı ile yapılan bir toplantının bildirisinde mesleğimizin, savunma mesleğinin sorunları ve çözüm önerilerinden söz edilmeyişidir. Anlaşılan toplantıda başlık bu olduğu halde başlıkla ilgili görüşmeler yapılmadı ya da bu konuda görüşülenler bildiride yayınlanacak önem ve içerikte görülmedi.

Yanlış anlaşılmasın toplantıda bildiride belirtilen konuların görüşülmesine bu konuda tespit ve önerilerde bulunulmasına (bazılarının içeriklerine katılmasam da) itirazım yok. Avukatlık Yasası’nın 76 ncı maddesinin barolarımıza “hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak” görevlerini verdiğini biliyorum. Benim itirazım toplantının ilan edilen konu başlıkları ile bildiri arasındaki farklılık ve daha da önemlisi artık yaşamsal boyuttaki mesleki sorunlarımızın bu tür toplantıların bildirisine giremeyecek kadar kanıksanmış olmasınadır.

Uzunca bir süredir bu konuda yazıyor, mesleki sorunlarımıza çözümün avukatların, baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin bu çözümleri oluşturup istemesine bağlı olduğunu bıkmadan anlatıyorum. Son olarak, 2008 baro kongreleri öncesinde yaptığım gibi bu dönem kongrelerimiz için de gündem önerilerimi yayınladım. İnandıklarımı yazıp söylemeye devam ediyorum.(2) Ancak sorunlarımızın çözümünü istiyor muyuz pek emin değilim. Bitlis Baro Başkanları Toplantısı ve sonunda yayınlanan bildiriye de bu doğrultudaki kaygılarımı artırması nedeni ile dikkat çekmek istedim. Ayrıca ülke sorunları hakkındaki görüşlerimizin dikkate alınması mesleki ve kurumsal saygınlığımıza bağlıdır.

Sorum şudur; Barolarımız temel mesleki sorunlarımıza çözüm geliştirmek ve bunları uygulamada öncülük yapmak için ne bekliyorlar?

Rutin işleri yürütmek, hizmeti güzel binalarda ve sosyal tesislerde gerçekleştirecek mekanları hazırlamak, adliye binalarındaki hizmet koşullarını iyileştirmek, baro hizmetlerinde elektronik kart uygulamasının başlatmak, geziler, spor karşılaşmaları kültür ve sanat etkinlikleri düzenlemek, uluslararası ilişkileri geliştirmek, ülke sorunları hakkında toplantılar düzenleyip bildiriler yayınlamak çok önemli, gerekli ve yararlıdır.

Ancak bunların hiçbiri temel sorunlarımızı çözemedi, çözmüyor, büyümesini de engellemiyor.

Bu tabloda, yaklaşık 70.000 avukat içinde bulundukları olumsuzluklara, “cumuk avukatlığı”, “ücretli avukatlık”, nerede ise üste para verilerek yapılan “banka avukatlığı” gibi yöntemler ile uyum sağlayarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin çok altına inen kıran kırana ücret rekabeti yaparak günü kurtarmaya çalışıyor.

Barolarımızın yaşadığımız niceliksel bozulmanın temel sorunumuz olduğunu, bunun yarattığı niteliksel bozulmanın mesleğimize saygınlık kaybettirdiğini görmelerine karşın genelde izleyen konumda kalıp çözümü başkalarından, yasa değişikliklerinden beklemeleri kabul edilemez. Barolarımızın hukuk eğitimi, mesleğe giriş, avukat sayısı, staj eğitimi, meslek içi zorunlu eğitim, mesleki sorumluluk sigortası, avukatlık ücret sözleşmesinin barodan geçirilmesi, sürekli avukatlık hizmeti sözleşmeleri ile ilgili Avukatlık Kanunu Yönetmeliği değişikliğinin uygulanması gibi yasa değişikliği gerektirmeyen konularda yönlendirici olması gerekmektedir.

Türkiye Barolar Birliği Başkan ve Yönetim Kurulu’nun da katıldığı Bitlis Baro Başkanları toplantısının 14 baro başkanı imzalı bildirisinde mesleki sorunlarımıza öngörülen çözümlerin açıklanmaması ve bunların kongre gündemlerine alınarak ortak politikalara dönüştürülmesinin sağlanamaması önemli bir fırsatın kaçırılmasıdır.

Bildiride yer verilmese de toplantıda bu konularda kararların alınmış olmasını umarım. 19.7.2010

(1)

http://www.bitlisbarosu.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=304&Itemid=196

http://www.haberler.com/video-haber/video.asp?id=2145377

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1004688

http://www.gundem-online.net/haber.asp?haberid=93512

http://www.yeniyaklasimlar.org/?p=3895


Yol Tarifi